ÖZ
Vesikan ajanlar, özellikle sülfür mustard (SM) ve nitrojen mustard (NM) analogları, yıkıcı kimyasal toksisite ile onkolojide terapötik potansiyel arasında çarpıcı bir ikilik sergiler. SM’in sitotoksik yüzü, bifonksiyonel alkilleme, glutatyon/ATP tükenmesi ve PARP hiperaktivasyonu yoluyla hızlı hücresel hasara yol açar. Bu süreç onkozis/nekroz, akut deri vezikülasyonu, göz hasarı ve solunum yolu yaralanmaları ile kendini gösterir. On yıllar içinde, genotoksik yüz, kalıcı DNA zincirler arası çapraz bağlar, oksidatif stres, kronik inflamasyon ve alan kanserleşmesi yoluyla ortaya çıkarak akciğer ve deri skuamöz hücreli kanser riskini artırır. Özellikle İran-Irak Savaşı gaz mağdurlarına yapılan epidemiyolojik çalışmalar bu uzun vadeli kanser risklerini doğrulamıştır. Mekanistik araştırmalar, reaktif oksijen türleri aracılı mutagenez, kök hücre nişi bozulması ve klonal çoğalmanın vesikan kaynaklı karsinogenezde merkezi rol oynadığını göstermektedir. Çelişkili olarak, aynı alkilleyici mekanizmalar NM’ların terapötik gelişimini tetiklemiş, modern kemoterapinin temelini oluşturmuş ve ikincil malignite ile biyogüvenlik kaygılarını ortaya koymuştur. Gelecek araştırmalar erken teşhis biyobelirteçleri, PARP ve reseptör etkileşimli protein kinaz 1inhibitörleri ile akut toksisitenin azaltılması ve antitümör etkinliği korurken genomik hasarı minimize eden ileri taşıyıcı sistemler üzerine odaklanmalıdır. Vesikan ajanların tarihi, toksik bir kimyasalın mekanizmalarının anlaşılmasıyla tedavi aracına dönüştürülebileceğini ve kanser tedavisinin evrimini nasıl yönlendirebileceğini göstermektedir. Bu derleme, PubMed indeksli ‘vezikan ajanlar’, ‘sülfür mustard’, ‘nitrojen mustard’, ‘kemoterapi’ ve ‘karsinogenez’ gibi anahtar kelimelerin taranarak İngilizce ve Türkçe literatürün incelenmesiyle derlenmiştir.


